Özellikle günümüzde sadece ülkemizde değil tüm dünyada internet, televizyon ve sinema yüzünden insanlar hiç bir bilgi ve fikirleri olmayan konularda yanlış izlenimlere sahipler ve bu bazen ciddi bir kargaşaya sebep olabiliyor. Aslında pek farkında olmasak da bizler de kendi alanımız dışındaki konularda çok fazla yanlış bilgiye sahibiz. Ama ben olaya başka bir açıdan bakmak istiyorum. Sonuçta sinema ve diziler gerçek hayatı birebir yansıtsalardı çok sıkıcı olacağından  muhtemelen kimse seyretmezdi. Aslında ben de eskiden ekranlardaki yanlış uygulamaları görünce sinirlenip "böyle saçma şey mi olur! Daha neler! Bir sağlıkçıya danışmak bu kadar mı zor?" derdim, sonra da genelde dalga geçerdim. Ama daha geniş bir çerçeveden olaya baktığımda önemli olanın verilen ana fikir olduğuna karar verdim. Ben sağlıkçı olduğum için ayrıntıları değerlendirebiliyordum ama konu hakkında bilgisi olmayan biri çoğunlukla benim fark ettiklerimi görmüyordu. Sadece çok belirgin şeyleri algılıyor tam olarak anlayamadığı için bir süre sonra da unutuyordu. Ben de bu konudaki endişelerimin ve  tepkimin  yersiz olduğuna karar verdim. Başka alanlar söz konusu olduğunda da seyrettiğimiz film ve diziler birçok gerçek dışı öğe içeriyordu sonuçta. Hatta gişe rekorları kıran bilimkurgu ve aksiyon filmleri bu tip gerçek dışı ve saçma sahnelerle dolu olmasına rağmen kimsenin eleştiri oklarına hedef olmuyor tam tersine çok ciddi övgüler alıyordu. Her kesimden insan da aylar öncesinden biletlerini alıyor alamayanlar ise internete düştüğü an seyrediyorlardı ve kimse bununla alay etmiyordu.

Gelelim dizinin ana mesajlarına...

Sağlıkçılar ve insanlık adına bence çok olumlu mesajları var dizinin. Öncelikli olarak her bölümde vurgulanan şey sağlıkçıların insan hayatını her şeyin üstünde tutmaları ve hasta için kendilerini gerçek anlamda parçaladıkları. Hastanın iyiliği açısından her türlü çözümü üretmek için kendi alanlarının dışındaki konularda bile ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Hatta dizinin açgözlü ve hırslı kötü karakterlerini oynayan sağlıkçılar bile söz konusu hastalar olunca en doğrusunu yapma konusunda çok titizler. Bunlarla beraber hastalarını kaybetmelerinin onlara ne kadar ağır geldiği de çok iyi vurgulanıyor.  Günümüzde ülkemizde özellikle sağlık çalışanlarına olumsuz yaklaşımların arttığı bir dönemde bence bu olumlu mesajlar çok önemli.  Dizide hekimlik mesleğinin ne kadar yoğun bir eğitim süreci gerektirdiğini ve sonrasında da yoğun bir çalışma hayatı olduğunu da net bir şekilde gösteriliyor. Beraberinde hastaların tedavi süreçlerinin titizlikle kontrol edildiği en ufak bir eksik veya hata durumunda ciddi bir soruşturma süreci olduğu ve gerekli yaptırımların da uygulandığı vurgulanıyor. Ayrıca her bölümde değişik hasta ve hasta yakını tipleri de işleniyor; doktora güvenenler, hastanelerden bıkmış olanlar, saygılılar, korkanlar, kaba olanlar, parasıyla hastaneyi satın aldığını zannedenler, şikâyet edenler, basınla işbirliği yapanlar, tedavi istemeyenler, doktoru suçlayanlar ve hatta darp edenler… Yani kabaca sağlıktaki bazı sorunlar da ele alınıyor. Örneğin önceki bölümlerde Dr. Ali Vefa’ ya tamamen yanlış anlaşılma sonucu, biraz da hırs çıkaracak yer arayan hasta yakınları tarafından darp edildi ve insanlara “beyaz kod” kavramı anlatıldı. Ama en güzeli en sıkıntılı hasta ve hasta yakınlarının bile bölümün sonunda yaptıkları davranışlardan utanmaları ve hatalarını anlayıp kendi “eşekliklerini” kabul edip özür dilemeleri.

Mucize Doktor - 1 Doktor Ali Vefa ekranların beklenmedik yeni kahramanı.  Herkesin dilinde... Ciddi bir kitleyi ekrana kilitliyor. İnternette Türkiye kaynaklı "Otizm" ve  "Savant Sendromu" aramaları onu tanıdığımızdan beri çok yüksek...

Mucize Doktor - 3 Uzun lafın kısası bence bu dizi toplumsal bilinci geliştirmek adına kendi üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getiriyor. Ayrıca topluma sağlık çalışanları hakkında çok olumlu izlenim oluşturuyor, otizm farkındalığını artırıyor,