Beslenme ve Diyet / DOSYA / GÜNCEL / SAĞLIĞINIZ İÇİN
Birçok GDO’lu tohumun hasat sonrası tekrar kullanılamadığı belirtilmektedir. Bazı büyük tohum üreticisi firmalar, bunu sağlamak amacıyla GDO’lu tohumu geliştirme aşamasında terminatör gen kullanarak ekimin tek seferlik olmasını sağlamaktadır.
ÜLKEMİZDE GDO MEVZUATI
Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda başat rol oynamaktadır.
GDO’lu ürünlerle ilgili işlemler; 26 Eylül 2010 tarihinde yürürlüğe giren “Biyogüvenlik Kanunu” ve yine aynı tarihte yürürlüğe giren “Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik” hükümlerine göre yürütülmektedir.
Biyogüvenlik Kanunu kapsamına giren ürünler ile ilgili olarak;
Biyogüvenlik Kanunu kapsamında, GDO ve ürünleri ile ilgili yapılan başvuruların değerlendirilmesi ve GDO ile ilgili bazı görevlerin yürütülmesi için “Biyogüvenlik Kurulu” oluşturulmuştur. Biyogüvenlik Kurulu, GDO veya ürünlerine ilişkin yapılan bir başvuru hakkında bilimsel esaslara göre yapılan risk değerlendirmesi ve sosyo-ekonomik değerlendirme sonuçlarına göre karar vermektedir.
Biyogüvenlik Kurulu tarafından bugüne kadar gıda amaçlı olarak onay verilmiş bir gen bulunmadığından GDO ve ürünlerinin gıda amaçlı olarak kullanılması yasak olup gıda amaçlı GDO’lu ürün ithaline de izin verilmemektedir.
GIDALARA YÖNELİK YURTİÇİ GDO KONTROLLERİ
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gıda güvenilirliğini sağlamak amacıyla GDO içermesi muhtemel gıdalara yönelik yurtiçi resmi kontrolleri etkin bir şekilde yürütülmektedir.
2019 yılı içerisinde GDO aranması ile ilgili olarak 3 farklı kontrol planı bulunmakta olup, bu planlar şunlardır;
GDO’LU GIDALARIN ETİKETLENMESİ
”Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik” in “Gıdaların etiketlenmesi” başlıklı 18nci maddesinde Yönetmelik kapsamında yer alan gıdaların Bakanlık tarafından belirlenen eşik değerin (%0, 9) üzerinde onaylanmış GDO’dan elde edilmiş olması veya onaylanmış GDO’dan elde edilmiş bileşen içermesi veya GDO içermesi veya GDO’dan oluşması durumunda Türk Gıda Kodeksinde yer alan gerekliliklere ilave olarak etiketlemenin nasıl yapılacağı ile ilgili hususlar yer almaktadır.
Ancak Biyogüvenlik Kurulu tarafından bugüne kadar gıda amaçlı olarak onay verilmiş bir gen bulunmadığından ve bu sebeple piyasada bulunan tüm gıdalar GDO’suz olduğundan gıdaların etiketlerinde GDO bulunmadığına dair bir ifadenin yer alması şu an için uygun görülmemektedir.
BİYOGÜVENLİK KANUNU GEREKLİLİKLERİNE UYMAYANLAR HAKKINDA YASAL SÜREÇ
Biyogüvenlik Kanunu’nun 15inci maddesi kapsamında sorumlular hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmakta ve ürünlerin piyasaya arzı engellenmektedir.
Savcılık kararı doğrultusunda 1-12 yıl arası hapis cezası, 200 bin Türk Lirasına kadar idari para cezası veya 10 bin güne kadar adli para cezası verilebilmektedir.
GIDALARDA GDO ANALİZLERİ
Bir ürünün GDO’lu olup olmadığı sadece laboratuvar analizleriyle anlaşılmaktadır.
GDO’ların analizi; genetik modifikasyon sonucu oluşan yeni molekülün (DNA, RNA veya protein) tespit edilmesi esasına dayanır.
GDO tarama ve miktar analizi yapabilen Bakanlığımızca yetkilendirilmiş Kamu ve Özel Laboratuvarlar bulunmaktadır.
Tarım ve ORMAN Bakanlığına bağlı GDO analizi yapan laboratuvarlar, uluslararası standartlarda çalışmakta olup, AB laboratuvarlarının analiz stratejisini uygulamaktadırlar.
Mevzuat bu şekilde ancak, bu mevzuata rağmen bu alanda birçok istismarlara da rastlanmaktadır.
Bir örnek vermek gerekirse; 2016 ve 2017 yıllarında 1 milyon 50 bine yakın gıda denetimi gerçekleştirildi Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından. Bunların sonucunda 15 bin 600 denetimde çeşitli uygunsuzluklar tespit edildi. Bu uygunsuzluklardan dolayı 75 milyon TL para cezası kesildi. Başta Avrupa ve Amerika olmak üzere pek çok ülkede Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) kullanımı belli ölçülerde serbesttir. Buna karşın ülkemizde gıdalarda GDO kullanımı kesinlikle yasaktır. Bu çerçevede, 2016 ve 2017 yıllarında 12 bin 286 GDO denetimi yapıldı. Bu denetimlerde soya içeren 112 üründe GDO tespit edildi. İlgililer hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.
Dikkat edilirse sıkı tedbir ve mevzuata rağmen GDO meselesi gıdada kısa yoldan para kazanmak isteyenler tarafından uygulanmaya konmuş durumdadır.
Türkiye’de Biyogüvenlik Yasası GDO’lu gıda üretimine yukarıda geniş şekilde tamamını aktardığımız mevzuat gereği izin verilmemektedir. Ancak, Biyogüvenlik Kurulu’na başvurularak yem amaçlı ithalat izni alınabilmektedir.
Biyogüvenlik Kurulu 2017 itibarı ile kadar 7 soya ve 25 mısır geni olmak üzere toplam 32 genetiği değiştirilmiş ürünün ithalatına izin verdi.
Yem amaçlı ithal edilen bu 32 genin gıdada kullanılması kesinlikle yasaktır.
Ancak, gıda ürünlerinde mısır ve soya türevleri o kadar yaygın kullanılmaktadır ki, bu yemlerler ilişkisi olan tüm hayvan ve bitkisel ürünlerin GDO içereceğini tahmin etmek zor değildir. Herhangi bir marketin gıda reyonuna gidip ürünlerin etiketlerini okursanız soya lesitini, mısır nişastası, glikoz, fruktoz ve diğer türevlerini mutlaka görürsünüz.
Bunların GDO’lu olup olmadığından, ithal edilen bu ürünlerin kullanıldığı alanları düşündüğümüzde emin olmak mümkün değildir. Aslında burada yasa bir nevi açık vermekte ve boşluk bırakmaktadır.
Direk üretmek yasak fakat dolaylı yan ürünler açısından transgenik GDO’lu ürünlerin oluşması mümkündür.
Yine başka bir örnek verelim, soya unu ekmek katkı maddelerinde kullanılabilir. Ancak GDO’lu olmamalıdır. Soya ununun içinde bir enzim vardır. O enzim gluten yapısını kuvvetlendirmektedir. Beyaz ekmeğin iç kısmını daha beyaz yapar ve ekmek daha fazla kabarmaktadır. Soya unu ekmeğe az miktarda katılmaktadır. Buna rağmen sadece yem olarak kullanılmak için ithal edilmiş olan ucuz soya maddelerinin bazı fırınlarda ekmek katkı maddesi olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.
Bakanlık, yapılan denetimlerde bir şekilde bulaşma gördüğü ürünlerle ilgili olarak, Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) Yönetmeliği’ni 2014’de değiştirerek binde 9 oranında bulaşmaya izin verdi. Bu konuda her açıdan tartışılmakta olup, denetimlerin çok sıkı şekilde yapılaması gerektiği açıktır.
Son olarak çok önemli bir bilgi verip uyarı yapalım:
Birçok GDO’lu tohumun hasat sonrası tekrar kullanılamadığı belirtilmektedir. Bazı büyük tohum üreticisi firmalar, bunu sağlamak amacıyla GDO’lu tohumu geliştirme aşamasında terminatör gen kullanarak ekimin tek seferlik olmasını sağlamaktadır. Bu tür tohumları satın alan ve transgenik ürünü eken çiftçi, hasat sonrasında tekrar aynı ürünün ekimini yapmak istediğinde, GDO’lu tohumun patent sahibi firmaya ücret ödemek zorunda olacaktır. Tek kullanımlık tohumların yurt dışından ithali sonucunda, yerel tarım sistemlerinin zayıflaması ve dışa bağımlılığın artması söz konusu olabilmektedir Türkiye Tohumcular Birliği’nin yaptığı açıklamada Türkiye’de GDO’lu tohum üretiminin bulunmadığı, ithalatının yasak olduğu ve bu konunun biyogüvenlik yasasıyla teminat altına alındığı belirtilmiştir. Ama her şeye rağmen bu hususta farkındalığın en üst seviyede tutulması gerekmektedir.
Bu haber 7.10.2024 16:09:57 tarihinde eklenmiştir.
Toplam okunma sayısı :
Greyfurtun Sağlığa Faydaları
Kahve Kalp Sağlığı İçin Faydalı mı? İşte Araştırmaların Sonuçları
Sağlık Sektöründe Ödenen Nöbet Ücretleri Adil Değildir
Aile Hekimliği İçin Yeni Yönetmelik Geliyor
Ispanağın Faydaları
Sağlıkta Yeni Dönem Umut Veriyor
Biberiye Çayı Hafızayı Güçlendiriyor
Meme Ağrısı: Ciddiye Alınması Gereken Belirtiler
Prof. Dr. Erdoğan Mütevelli Sözüer
Sağlık İçin Üç Altın Kural
Çocuğunuz İçin Sakin Kalın
Çocuklarda Hangi Vitamin Ne Zaman Kullanılmalı?
Geriatrik Yaş Grubu Artıyor
GDO Hakkındaki Her Şey - 3
GDO Hakkındaki Her Şey - 2
GDO Hakkındaki Her Şey - 1
Sağlık Bakanı İyi İşler Yapıyor
Grip Vakalarına Karşı Nane Limon
2024© Bu sitenin tüm hakları saklıdır.