Sağlık mensuplarının COVID-19 hastalığına muhatap olması iş kazası mıdır yoksa meslek hastalığı mıdır?
Son günlerde birçok platformda bu konu tartışılmaktadır. Şahsi saptamam, henüz fikir birliğinin oluşmadığı yönündedir. Bu vesile ile görüşümü paylaşmak isterim.
İŞ KAZASI
İş kazasının iki evrensel tanımı şu şekildedir.
İş kazası, 5510 Kanun Numaralı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13’üncü maddesinde aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:
İş Kazası, 6331 Kanun Numaralı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 3’üncü maddesinde ise aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:
İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı ifade eder.
MESLEK HASTALIĞI
Meslek Hastalığı, 5510 Kanun Numaralı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14’üncü maddesinde aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:
Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.
Meslek Hastalığı, 6331 Kanun Numaralı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 3’üncü maddesinde aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:
Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık…
Yükümlülük süresi, sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi, ifade etmektedir
Maruziyet süresi, zararlı etkenin başlamasıyla hastalık belirtilerinin ortaya çıkması için gereken en az süreyi ifade etmektedir.
TANIM VE ÖZ İTİBARI İLE DEĞERLENDİRME
Çalışırken ve bulaş nedeniyle COVID-19 hastalığına muhatap olan sağlık mensuplarımızın durumunun iş kazası mı yoksa meslek hastalığı mı olduğu hususu lafız olarak yorumlandığında, her iki kavrama da yakın olduğu tartışılabilir. Hatta salt kelime anlamıyla yorumlandığında, sağlık mensupları açısından “meslek hastalığı” terimi daha yakın gelebilir; bir ileri aşamaya geçerek olması gereken de bu olabilir. Ancak unutulmaması gereken bu tartışmaların, ancak, gelecek düzenlemelere katkısı olacağıdır.
An itibarı ile mevcut sorunun çözümü mevzuatta aranmalıdır.
MEVZU HUKUK AÇISINDAN DEĞERLENDİRME
Bu bölümde, kısaca, soru[n]un cevabı olması gereken yerde, olan hukukta aranacaktır.
11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin Ek-1’inde yer bulan Arıza/Hastalık Listesi’nde meslek hastalıkları on üç başlık hâlinde ve saymak suretiyle bellidir.
Bahse konu listenin D başlığı solunum ve dolaşım sistemi hastalıklarını düzenlemiştir. Hastalığın tanımlanması işlevini haiz olarak, alt metin ise aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin Ek-2’sinde ise bu hastalıkların yükümlülük süresi ve hastalık tehlikesi olan başlıca işler tanımlanmıştır. Bu listede mesleki bulaşıcı hastalıklar yine saymak suretiyle belirtilmiştir. Değişik yükümlülük sürelerini haiz olmakla birlikte bahse konu hastalıklar aşağıdadır:
Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin Ek-2’sinde belirtilen bu hastalıklara muhatap olma tehlikesi altında olan işler ise hastane, dispanser, poliklinik araştırma laboratuarı v.b. sağlık kurumları olarak tanımlanmıştır ki bu iş kollarında çalışma nedeniyle muhatap olunabilecek diğer iki hastalık ise aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır.
SONUÇ
An itibarı ile COVID-19 hastalığına muhatap olan sağlık mensuplarının mevcut hâli iş kazasıdır.
COVID-19 hastalığının meslek hastalığı olarak tanımlanabilmesi görev ve yetkisi Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundadır. 5510 Kanun Numaralı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14’üncü maddesi, “… Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu Kanunla sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler, gerekli belgelerle Kuruma müracaat edebilirler. Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir… Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.”
Bu kurul çeşitli bakanlık, kurum, kuruluş ve örgütlerce görevlendirilen on iki uzman tabipten oluşur.
Geniş bilgi için yukarıda işaret edilen mevzuat derinlemesine incelenebilir.
Bu makale 2.4.2020 14:06:48 tarihinde eklenmiş ve toplam
kere okunmuştur.
2025© Bu sitenin tüm hakları saklıdır.