Koronavirüs Tedavisinde Yeni Tedavi Seçenekleri




Koronavirüs Tedavisine Bakış Açımızı Değiştirerek Değerlendirelim, Ölüm Oranları Bu Yöntemle Azaltılabilir mi?

Son günlerde Amerika, İtalya ve İspanya’da vaka ve ölüm sayılarının gittikçe artması, resmi bildirilen bulaş vakasının iki milyona, ölüm sayısının yüz bine yaklaşması biz tıp bilim adamlarını acaba bakış açımızı birazda olsun değiştirip neler yapılabileceği konusunda düşündürmektedir.

Türkiye’de alınan erken tedbirler ölüm hızını biraz azaltmış görünümü vermektedir. Geçtiğimiz hafta İspanya ve İtalya’ya bu haftada İngiltere’ye sağlık malzemesi yardımı konusunda destek vermemiz ise takdire şayandır. Dünya Sağlık Örgütü 15 Ocak’ta dünyaya halen Koronavirüs insandan insana geçtiği kanıtlanamamışken, Ülkemiz 10 Ocak’ta Bilim Kurulu oluşturmuş ve oluşturulduktan sonra 14 Ocak’ta Koronavirüs Hastalığı Rehberi Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanmıştır. 28 Ocak’ta ise (ilk vakanın ülkemizde görülmesinden 45 gün önce) Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de vaka saptanması halinde yapılacaklar tek tek belirlenmiş ve hazırlıklar başlanmıştır. Bu nedenle Türkiye öngörüsüyle, akıl ve bilime önem vermesiyle hem ülke vatandaşları hem de dünya ülkeleri arasında takdir toplamıştır.

Ancak alınan önlemler çok ciddi olsa bile Koronavirüs tehditi devam etmekte, vaka ve ölüm sayılarına her gün yenileri eklenmektedir. Bu nedenledir ki; biz bilim insanları olarak acaba ölüm oranlarını azaltabilirmiyiz diye kafamızı ciddi manada yormamız gerekmektedir. Bir bilim adamı olarak şahsım adına sadece bakış açımı ve yönümü değiştirerek ölüm sayılarını tüm dünyada azaltabilecek bir yöntemden bahsedeceğim. Bu nedenle aşağıda madde madde belirteceğim cümleleri dikkatlice okumanızı tavsiye ediyorum.

  1. Koronavirüs enfeksiyonu sonrası ölüm daha çok Akciğerde oluşan pnömoni (zatürre) ve sonrası gelişen hipoksemi, solunum yetmezliği, sepsis, pulmoner emboli daha sonrasında çoklu organ yetmezliği ve oksijen yetmezliği derinleştikçe ölüm olayı gerçekleşmektedir. Ancak koronavirüsün akciğere direkt hasarı mı veya dolaylı yoldan mı hasrı veya her ikisinde katkısı var mı konusunda halen bilinmeyenler mevcut.Koronavirüsün Hemoglobine afinitesi yüksek ve Hemoglobine bağlanarak demir iyonunun serbest bir şekilde dolaşımda bulunmasının sağlamaktadır. Koronavirüse ait glikoprotein Hemoglobine bağlanarak etki etmektedir.
  2. Koronavirüs Hemoglobine bağlandığı için Hemoglobinin Oksijene bağlanma kapasitesini kaybeder, bu nedenle hayati organlara Oksijen verilemez. Bunun sonucu olarak dirençli oksijen yetmezliği, hipoksi ve çoklu organ yetmezliği gelişerek ölüm gerçekleşir.
  3. Koronavirüs Hemoglobine bağlanacağı için dolaşımdaki serbest demir, akciğere güçlü bir oksidatif hasara neden olduğundan toksik etki gösterir. Bu toksik etki (Bu bilgi çok önemli) çekilen Akciğer Tomografisinde görülen buzlu cam görüntüsünü açıklar.
  4. Koronavirüs Hemoglobine bağlandığı için bu hastalarda Hemoglobinin yüksekliği, Hemoglobin sentezi oranının yükselmesine bağlı olabilir.
  5. Demir serbest olarak yüksek oranda bulunacağından bu hastalarda bir akut faz reaktanı olarak kandaki ferritin düzeyi yüksek bulunacaktır. Ferritin değeri kanda yükseldikçe prognozun kötü gideceğinin göstergesi olabileceği kanısındayım. Kandaki ferritin düzeyi yükseldikçe serbest demir buna bağlı olarak yüksek, Koronavirüsün Hemoglobine yüksek sayıda bağlanarak oksijen yetersizliği tablosunun derinleşeceği ve mortalitenin yüksek olabileceği göstergesi olabileceği için önemlidir.
  6. Sıtma ilacı olarak bilinen hidroksiklorokin Hemoglobini Koronavirüs istilasına karşı koruyarak çalıştığı düşüncesindeyim.
  7. Koronavirüs enfeksiyonunda özellikle ağır hastalarda Monosit yüksekliği olabilmektedir. Çünkü aşırı demir yükünü yutmak için fazla miktarda Makrofajlara ihtiyaç duyulmaktadır. Yoğun Makrofaj saldırısı sitokin fırtısına neden olur. Yoğun makrofaj saldırısı ve sitokin fırtınası dolaylı yoldan akciğer hasarı yapabilir ve ölüme gidişi hızlandırabilir.
  8. Koronavirüs hastalarında lenfosit düşüklüğü olabilmektedir. Çünkü WBC (lökosit) farklılaşması monosit lehinedir.

SONUÇ olarak diyebiliriz ki, şuan kullanılan sıtma ilacı KLOROKİN e ek olarak solunum yetmezliği, oksijen yetersizliği, oksijen satürasyon düşüklüğü ve çoklu organ yetmezliği gibi durumlarda Oksijen ve solunum cihazları desteğine ek olarak belkide bu düzeye ulaşmadan oksijen yetersizliği gelişmeden Hemosideroz da kullanılan ŞELASYON TEDAVİSİ verilebilir veya denenebilir düşüncesindeyim.

Ek olarak 6. Maddede belirttiğim sitokin fırtınasını dindirmek için şuan Romatoid Artrit te de sitokin fırtınasını azaltmak için kullanılan IL-6 inhibitörü ilaç kullanılabilir düşüncesindeyim. IL-6 inhibitörü ilaçlar aynı zamanda virüsle savaşan CD4 T ve CD8 T hücre aktivitelerini aktive ettiğini biliyoruz.

Yukarıda belirttiğim düşüncelerim Koronavirüsün yapısını ve insan vücudu fizyolojisini detaylı incelediğimde çıkardığım sonuç ve insanlığa faydalı olabileceği düşüncesindeyim, benim kendi kişisel fikirlerimdir.


İlgili Etiketler

İlgili etiket bulunamamıştır.


Bu makale 10.4.2020 12:45:50 tarihinde eklenmiş ve toplam kere okunmuştur.