Prof. Dr. Ercüment Ovalı hocamız Türkiye ve Uluslararası düzeyde saygın, değerli, ilaç ve kök hücre çalışmaları olan bir bilim insanıdır.
Ovalı hocamız Anadolu’nun bağrından çıkması nedeniyle mutlaka sahip çıkmalı ve dinlemeliyiz. Öncelikle bir Hekim, bir Öğretim Üyesi, bir Profesör, bir Bilim İnsanı, Anadolulu ve Türk insanı. Ovalı hocamın kariyerine baktığımda bir Hematolog, bir hematolog kaç yılda yetişir bilir misiniz? Anlatayım hemen. Liseden sonra 6 yıl Tıp Fakültesi ardından 2 yıl mecburi hizmet, 4 yıl İç Hastalıkları Uzmanlığı ve ardından 2 yıl mecburi hizmet, 3 yıl Hematoloji üst ihtisası ve ardından yine 2 yıl mecburi hizmet. Yani 13 yıl eğitim 6 yıl aralıklı mecburi hizmet, minimum 19 yıl, hele ki Ovalı hocamız yurtdışında da eğitime devam etmiş bir hocamız bu sürede eklendiğinde bir ömür!! Bu nedenledir ki bir Bilim Adamını eleştirdiğimizde ne olur emeğe saygı gösterelim.
ANCAK;
Ovalı hocamızı birebir tanımam ancak değerli ve saygın bir bilim insanı olduğu açık ve net.
Bir ay önce herkes gibi bizlerde sosyal medyadan tanıdık hocamızı. Sosyal medya hesabında ilk Koronavirüs ile ilgili mesajını 20 Mart 2020 tarihinde atıyor gördüğüm kadarıyla ve “Covid 19 için 2 farklı aşı projesine başlıyoruz” diye bildiriyor. Ne güzel hepimiz heyecanla takip etmeye ve desteklemeye başladık tanımadan, görmeden sevdik hocamızı ne de olsa ülkemiz insanı, bir an önce aşı bulunsun ve bu olay bitsin diye ÜMİTLENDİK..
25 Martta ikinci mesajını atıyor ve “20 güne kadar Covid 19 için immun plazma tedavileri için klinik çalışmalara başlıyoruz” diye yazdı hepimiz hoppala bu nerden çıktı aşı değil miydi? immün plazma tedavisini mi çalışmaya başladı? dedik, ama yine de ÜMİTLENDİK çünkü hocamıza çok güveniyoruz..
28 Martta üçüncü mesajını atıyor ve diyor ki “6 nisanda Covid 19 için spesifik immun plazma 12 hastanın tedavisi için Bakanlık onay verdi” diyor ve yaklaşık 10 saat sonra ikinci bir mesajla “Bakanlık onay sürecinin devam ettiği” düzeltme istendiği ifade ediliyor. Ne güzel onay çıkmak üzere dedik ve ÜMİTLENDİK çünkü hocamıza çok güveniyoruz..
31 Martta konuyla ilgili dördüncü mesajını atıyor ve diyor ki ” Bugünden itibaren 45 gün laboratuvara kapanıyoruz ve aşı üretimine başlıyoruz” dedi ve bizlerin ÜMİDİ gittikçe artıyor ama bu arada hoppala bu aşı mı? immün plazma mı? çalışacaktı her neyse biz hocamızı görmeden, tanımdan sevdik dedik ya artık sorgulamıyoruz, çünkü hocamıza çok güveniyoruz ve ÜMİTLERİMİZ daha da artıyor…
1 Nisanda beşinci mesajı hemen geliyor sosyal medya üzerinden ve diyor ki “Covid 19 immün plazma tedavisi onaylandı ve kök hücre ise yolda…” diyor ve immün plazma tamam diyor artık klinik çalışmaya başlayabilirim diyor. Hoppala şimdi kök hücre tedavisi nerden çıktı? Aşı tamam, immün plazma tamam şimdi de kök hücre tedavisi mi? Ooo süper dedik ama kafamız iyice karıştı. Amaaan kafamızı ne karıştırıyoruz biz ülke olarak hocamıza çok güveniyoruz ve ÜMİDİMİZ arttıkça artıyor…
3 Nisanda bir daha mesaj yayınlıyor “aşı için çalışmalara başlıyoruz ve hazırız” diyor. Bizde hazırız hocam ve ÜMİTLİYİZ hem de çok diyoruz. Destek mesajları yağdırmaya başladık ben dahil hatta TV Canlı yayın programlarında Ovalı hocamız diye başlayıp övgüler yağdırmaya ve çok ümitli olduğumuzu ülke olarak herkes ben dahil söylemeye başladık çünkü her türlü övgüyü hakkediyordu hocamız…
4 Nisan da hakkında konuşan bir Prof hocaya mesaj yayınlıyor ve yadırgıyor. Doğrusu bende yadırgadım o hocayı, yadırganan hocayı tanımasam da kim olduğunu bilmesem de keşke Ovalı hocamız hakkında ileri geri konuşmasaydı dedik. Neden ÜMİDİMİZi kırıyorsun ki hoca? Yani bilmeden etmeden beklemeden gerek yok ki tek ÜMİDİMİZ şuan Ovalı hocamız ve heyecan gittikçe artıyor tüm ülkede ne gerek var..
7 Nisanda” iyi kandiller” mesajı yayınlıyor, hepimiz cevap olarak “hocam iyi kandiller diliyorum sizleri seviyoruz tek ÜMİDİMİZ sizsiniz sizler için dua ediyoruz hocam” demeye başladık. Buraya kadar çok güzel bir problem yok..
9 Nisanda tekrar bir mesaj daha bu sefer medyaya yükleniyor “medya da covid 19 un ilacını bulduk gibi paylaşımlar görüyorum. Bu doğru değil” diyor. Yapma be medya, hoca hakkında niye böyle şeyler yazıyorsun deyip bizde kızdık. Çünkü aşı, immün plazma ve kök hücre tedavisinden bahsetti nerden çıkardın ilaç tedavisini yani hayret bir şey deyip kızdık medya ya. Çünkü Ovalı hocamıza çok güveniyoruz ve ÜMİTLENDİK bir kere..
16 Nisan mesajında ise “biz 3 gruptuk şuan 4.grubu oluşturuyoruz ve aşı, immun plazma, kök hücre ve 4.grubumuzda ilaç grubu” diyor, hoppala nasıl yani daha 7 gün önce medya ya o kadar kızdık ilaç yok niye karıştırıyorsun ilacı nerden çıkardınız derken ilaç araştırmaları da başladı. Bence süper ilaç varsa bu işte bende varım artık, ÜMİTLENMELİYİZ gerçekten 4 koldan çalışmalar mevcut daha ne olsun..
16 Nisan 2020 saat 23.51’i saatler gösterirken 23 nisanda normalde açıklama yapacakken çok geç olabileceğini düşünerek etkili olabilecek Dornaz alfa etken maddeli bir ilaç bunda etkili olabileceği ve klinik çalışmalara çok gecikmeden hemen başlamak istediğini ifade ediyor.
Ve şuan için sosyal medyadaki en son mesajı 19 nisan 2020 saat 03.47 “23 Nisan….” diye mesaj yayınladı ve halen ben ÜMİTLİYİM açıkçası…
23 Nisan gününü ÜMİTLE bekleyeceğim ve Ovalı hocamıza sonuna kadar inanıyorum NOKTA.
Şimdi bu sosyal medya mesajlarını analiz etmek istiyorum.
Son 30 günlük sosyal mesajlaşmalarına baktığımda ilk olarak Evet aşı çalışmasından bahsediyor daha klinik çalışmalara başlanmamış ancak şuan diğer ülkelerde Aşıda insan çalışmaları başlamış ikinci dozları vurulmaya başlanmış ve muhtemelen yıl sonu aşı çıkması bekleniyor, oysaki Ovalı hocanın yeni aşı klinik çalışmaya başlaması için Etik Kurul onayları, hayvan çalışmaları, belki tekrar hayvan çalışması, insan çalışması ve seri üretim ortalama 12-18 aylık bir süreçten bahsediliyor, ancak şuan ülkemizde farklı üniversitelerde farklı ekipler eşliğinde yurtdışıyla beraber başlamış aşı çalışmaları özellikle yurt dışında 3 ay ilerde olduğunu görüyoruz, ama ben Ovalı hocama yine söylüyorum çok güveniyorum ve inanıyorum..
Evet immün plazma tedavisine gelelim, bu tedavi yıllarca farklı hastalıklarda etkinliği biliniyor ve yaklaşık 3 haftadır ülkemizde 5-6 üniversite tarafından aktif Covid 19 hastalarına kullanılıyor, hatta Akdeniz Üniversitesi ve İnönü Üniversitesi immün plazma ile ilgili hasta deneyimlerini ve belirli uygun vakalara faydalı olduğunu ve en son Siirt Devlet hastanesinde 2 hastaya uygulandığı ve hastaların solunum cihazından kurtulduğu ifade edildi. Yani klinik sonuçlar bile çıktı ve uygulanıyor..
Kök hücre nakline gelince, başka hastalıklar için kullandığımız ve Covid 19 hastaları için hali hazırda uygun hastalara doğru endikasyonla yine belirli merkezlerde kullanıldığını, yurt dışında da bu yöntemin kullanıldığını biliyoruz. Bazı uygun kritik hastalara faydalı olabileceğine dair hasta deneyimleri mevcut.
Dornaz alfa denilen ilaca gelince, evet doğru Ovalı hocamızda zaten söyledi hakkını yemeyelim “yeni bir ilaç değil” dedi ama Covid 19 da faydalı olabileceğini ve klinik çalışmalar için bir an önce izin verilerek etkinliğini ölçmek istediğini ifade ediyor. Bu ilaca baktığımızda nerdeyse 26 Mart itibariyle Yeni Zelanda’da bu ilacın uygun vakalara kullanıldığını hatta geçtiğimiz haftada JEM denilen bir bilimsel dergide bu ilaçla ilgili detaylı bir şekilde Covid 19 da işe yarayabileceği ve mekanizmalar açıkça anlatılıyor. Muhtemelen yakında Yeni Zelanda’dan önümüzdeki günlerde hastaların sonuçları hangi uygun vakalara kullanılacağı deneyimlerini tüm dünyayla paylaşacak, ardından Fransa’dan deneyimler gelecek ve muhtemelen bu iki ülkenin deneyimleri, sonuçlarına göre ülkemizde belirli vakalar için Bilim Kurulumuzun onayıyla protokollere eklenebilir.
Ancak Ovalı’nın sosyal medyadan klinik çalışma izni için çağrıda bulunması biz bilim insanları tarafından ilgiyle ve hayretle izlendi. Klinik çalışmalar için etik kurul onayları, süreçler ve dosyaların hazırlanması daha sonra da bu izinler için hangi kuruma başvurulacağı gayet net ve açıktır. Çalışmalar sonucunda bu verilerin öncelikle Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu ile paylaşılarak daha sonrada uygun görülmesi halinde Sağlık Bakanımız, Bilim Kurulu, Prof. Dr. Ercüment ovalı ve ekibiyle beraber basın karşısına çıkar ve halkı bilgilendirir. Ondan sonrada bu çalışma sonuçları öncelikle hasta protokollerine eklenir ve bilimsel dergilerde akademik camiaya sunulu ve tüm dünyaya duyurulara bilgi paylaşımı yapılır. Yapılması gereken bence budur, çünkü Ovalı’nın ekibini de onore edilmeli, emekleri ve sonuçları hep beraber paylaşılmalıdır.4 çalışma grubuna baktığımızda emek ve zaman harcamaları takdire şayan ve saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum.
Ben yukarıda kişisel görüşlerimi söylemekle beraber bu saatten sonra tek beklentim aşıyı bulması ve hızlı klinik çalışmalarla bir an önce tüm dünyada Türk Bilim İnsanın ismini duyurmamız olacak gerçekten halen ÜMİTLİYİM ben çünkü bizim insanımız.
Benim görüşüm Prof. Dr. Ercüment Ovalı çok değerli ve kıymetli bir Türk Bilim insanı ve Anadolu topraklarından yetişmiş bir Tıp adamı. Kesinlikle üzerine gidilmemeli, eleştirilmemeli ve 23 nisan 2020 tarihini beklemeliyiz, biz sonuna kadar hocamıza güveniyoruz ve ÜMİTLİYİZ çünkü bizim insanımız.
Prof. Dr. Ercüment Ovalı hocanın 23 Nisanda açıklamalarıyla neden çifte bayram yapmayalım.
Neden Tıp Bilim dalında bir Türk Bilim İnsanı Nobel ÖDÜLÜ almasın ve bu ödülü Prof. Dr. Ercüment Ovalı hoca ve ekibinin alacağına inanıyorum inanmak istiyorum.
Bu makale 21.4.2020 03:12:36 tarihinde eklenmiş ve toplam
kere okunmuştur.
2025© Bu sitenin tüm hakları saklıdır.