Son yıllarda artan "Sağlıkta şiddet" vakaları nedeni ile bir çok tanıdığım sağlık personeli arkadaşım, savunma sanatlarına ilgi duymaya başladı; Aikido, Muay Thai, Judo, Tekvando, Kung Fu...

Bedensel savunma ya da saldırı eğitiminden çok daha etkili, hem size, hem de karşı tarafa zarar vermeyen, aksine karşı tarafa çok şey katan, onu eğiten bir savunma sanatından bahsetmek istiyorum. Bu müthiş, mucizevi sanatın ismi; İLETİŞİM.

İnsanların çok azı sağlık kurumuna tıbbi yardım almak için gelir. Maalesef ki başvuruların çok büyük bir oranı psikolojik tatmin amacı iledir. Hemen itiraz etmeyin! Bu dediğim doğru olmasa nüfusun %130'u acile başvururu mu? Bu kadar yoğun sağlık merkezine başvuru olması, sizce de absürt değil mi?

Sağlık kurumuna tıbbi yardım için başvuran kişi (ki bu gerçek hastadır) sağlık personeli ne derse yapar. Hatta sağlıkçının işinizi kolaylaştırmak için yapamayacağı fedakarlık yoktur. Çünkü bu kişi tedaviye muhtaçtır ve muhtaç olduğu şeyi almak için çaba göstermesi kadar doğal bir şey yoktur. Psikolojik tatmin için gelenler ise, eninde sonunda bağıracak, karşısındaki kişiyi aşağılayacak ve bu kadar sözlü şiddete rağmen tatmin olmaz ise şiddete başvuracaktır. Amerikalı görme özürlü yazar Eric Hoffer 'Kabalık, zayıf insanın güçlü taklidi yapmasından başka bir şey değildir' demiştir. İçinde bir yerlerde ezilmişliğin, hor görülmüşlüğün hıncı vardır bu insanların.

Biz sağlıkçılar gerçek hasta ile hiçbir sorun yaşamayız. Ama diğer gurup kişiler (bunlara hasta asla denemez) bizim için büyük sorundur.

Bu sorunlu kişilere uyduğunuz zaman, devamında günlerce bu problem ile mücadele edilmek zorunda kalınmaktadır. Bir Çin atasözü der ki; "Bir öfke anında sabır gösterirsen, yüz gün üzüntü çekmekten kurtulursun."  Bu kişilere uymak yerine savunma dilini kullanmak ve belayı uzak tutmak en akıllıca davranış olacaktır. Bunun içinde iletişim tekniklerini çok iyi öğrenmek gerekiyor.

Serde eğitimcilik var(dı)! Önce iletişim tanımı ile başlayalım. (Hani, derslere, makalelere, sunumlara önce tanımla başlamak gerek ya!) TDK sözlüğünde "Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon." olarak tanımlanmaktadır. 

İyi de! İletişim nasıl bir savunma sanatı oluyor? Son okuduğum kitap işte tam da bundan bahsediyor. Sam Horn'un yazdığı, Zülfü Dicleli tarafından dilimize çevrilen TONGE FU (Sözlü dövüş sanatı) isimli kişisel gelişim kitabı.Üstelik Tonge Fu savunma sanatını benim gibi ihtiyarlarda uygulayabiliyor, hatta bu yaştan (!) sonra da öğrenilebiliniyor!

Bayan Horn, Tonge Fu ismini verdiği savunma sanatını şöyle açıklıyor; "Kung Fu'nun (insanın iç gelişimini vurgulayan bir Çin dövüş sanatı) amacı fiziksel bir saldırıyı etkisiz hale getirmek, silahsızlandırmak ya da caydırmaktır. Tonge Fu'nun (insanın iç gelişimini vurgulayan zihinsel bir sanat) amacı ise psikolojik bir saldırıyı etkisiz hale getirmek, silahsızlandırmak ya da caydırmaktır."

Yani saldırgan kişinin, saldırısını söz ile savuşturmalı ve sonra da uygun şekilde etkisiz hale getirilmeli. Bu sanatı uyguladığınızda, hem siz korunmuş oluyorsunuz, hem de karşıdaki kişiye yaptığı hatayı gösteriyorsunuz. Şayet biraz beyni var ise de sizden çok şey öğreniyor.

Sonuç olarak en etkili silahımız İLETİŞİM olmalıdır. Asıl yetenek; düşman yaratmadan, sözünü söyleyebilme sanatıdır. Size bir de sır vereyim mi; düşmanını yok etmenin en kolay yolu, iyi bir iletişim ile onu dostun haline getirmektir. 

"Sesini değil, sözünü yükselt.

Çiçekleri büyüten yağmurdur, gök gürlemesi değil!"

Mevlana