Bir bebek de kemik tümörüyle doğabildiği gibi 80’li yaşlarda da kemik tümörü oluşabiliyor. Ancak kemik tümörünün sıklıkla görülme yaş aralığı 15 ve 25 yaş arası. Hastada kendini iyi hissetmeme, vücudun farklı bölgelerinde ağrı, bazı bölgelerde şişlikler, nedensiz kilo kaybı gibi belirtilerle kendini gösteren kötü huylu kemik tümörlerine karşı ailelerin çocuklarındaki değişikliklere karşı çok daha duyarlı olması gerekiyor.

Kontrolsüz olarak bölünen hücreler nedeniyle kendini kitle ya da şişlik olarak gösteren kemik tümörleri genellikle iyi huylu oluyor ve nadiren ağrı ya da sızıyla ortaya çıkıyor. İyi huylu olan bu tümörler herhangi bir ölüm riski oluşturmuyor. Ancak oluştuğu kemiği zayıflatıyor, kemiklerin kırılmasına yol açıyor. Bu da daha çok ağrıya neden oluyor.

Ancak bir de işin başka bir boyutu var: Kötü huylu kemik tümörleri!

Kötü huylu kemik tümörleri erken teşhis edilmediğinde tedavinin olumlu sonuçlanmasını zorlaştırıyor. Üstelik bir bebe kemik tümörüyle doğabildiği gibi 80’li yaşlarda da kemik tümörü oluşabiliyor.

Sıklıkla görülme yaş aralığı ise 15 ve 25 yaşlar!

Çoğunlukla belirti vermeyen kemik tümörlerini fark etmek zor olsa da risk taşıyanların tetikte olması gerekiyor.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Aydınlı, özellikle ortopedik onkolojide hayat kalitesinin korunabilmesi ve yaşam süresinin devamlılığı için erken teşhisin çok önemli olduğunu belirtiyor.

Kötü huylu kemik tümörlerinin erken tanı ve tedavisi ile hastalık ölümcül olmaktan çıkabiliyor. Dolayısıyla kişinin vücudunda gelişen değişiklikleri fark etmesi ve doktora başvurması tedavinin olumlu sonuçlanması için ilk adım oluyor.

Sonraki önemli dönem doğru teşhisin konulması için gerekli tetkiklerin yapıldığı zaman. Bu süre tedavinin planlanması ve uygun uluslararası normlarda uygulanması hastanın yaşam süresi ve kalitesi için önem taşıyor. Bu nedenle vücudun verdiği uyarıları dinleyerek harekete geçmek hayat kurtarıyor.

KEMİK TÜMÖRÜ NASIL BELİRTİ VERİR?

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Aydınlı, kemiklerde oluşan tümörlerin nasıl fark edileceğini, kimlerin daha dikkatli olması gerektiğini şu şekilde sıralıyor:

Kimler risk grubu altında?

Kişide daha önceden meme, prostat, böbrek, tiroid, akciğer gibi bir kanser öyküsü olması, onu kemik tümörüne karşı risk grubuna sokuyor.

Ayrıca 20 yaşın altında veya 55 yaş üstündekiler de kemik tümörü rist grubunda yer alıyor.

Kemik tümörü belirtileri

• Açıklanamayan kilo kaybı
• Devamlı lokal ve/veya yansıyan ağrı
• Uykudan uyandıran gece ağrısı
• İstirahat halinde ağrı
• Hastanın kendini iyi hissetmemesi

Ateş

• İdrar yapamama veya idrar kaçırma
• Yeni gelişen kabızlık
• Vücutta yeni oluşan şişlikler
• Vücutta var olan şişliklerin boyutunun artması
• Yürümede aksama
• Ani güçsüzlük ve yürüme zorluğu
• Kol ve bacaklarda aktivite ile oluşan ağrı ve istirahatle bu ağrının geçmemesi

Kemik tümörü tedavi protokolü

Tedavi planı genel vücut taraması ve tümörden alınan biyopsi sonucu belirliyor. Çok özel bir durum yoksa biyopsi sonucu olmadan herhangi bir tedavi uygulanmıyor.

Biyopsi sonucuna göre de onkoloji, radyasyon onkolojisi, hematolog, radyolog, nükleer tıp uzmanı, patolog ve gerekli uzmanların bulunduğu tümör konseylerinde tedavi planı oluşturuluyor.

 Konseyin kararına göre de önceliği cerrahi ya da kemoterapi, radyoterapi gibi müdahalelere başlanıyor.

Cerrahi müdahalelerde kötü huylu tümörlerin yanında bazı iyi huylu ama agresif durumlarda olan tümör temiz dokulardan çıkarılıyor. 

 

 

Kaynak:Posta