Yerli aşı çalışmaları son hız ile devam ediyordu. Hatta nisan ayında ilk doz aşılar vatandaşlarımıza yapılmaya başlanacaktı. Nisan ayı geldi ama hala yerli aşıdan bir haber yok. Çalışmaların ne zaman tamamlanacağı bile bir muamma. Aşı çalışmaları bu gün bitse bile istenilen dozu üretecek tesis Türkiye’de yok. Dünyadaki aşı fabrikaları da diğer aşıları ürettikleri için bizim aşımızı üretecek zamanları yok.
İleri teknoloji ve yüksek kapasitede bir aşı üretim tesisi kurmanın maliyeti 50 milyon dolar civarında, üstelik 6 ay gibi kısa sürede de tesis kurulabiliyor. Pandemi sonrası maliyet ve tesis tamamlanma zamanı biraz artmış olabilir. Ama hala bizler yatıyoruz ve üretim tesisi kurmak için hiçbir çabamız yok.
İnsanın aklı almıyor, 100 milyon dolar harcansa hem aşı çalışmaları tamamlanır, hem de ileri teknoloji yüksek kapasiteli aşı üretim tesisi sahibi oluruz. Bunlara sahip olduktan sonra ise milyar dolarlık aşı ithalatı yapma ve dünya devleri arasına girme, dünyada söz sahibi olma şansına da sahip olabiliriz. Ama nedense tüm bunları elimizin tersi ile itiyoruz, 100 milyon dolarlık aşıyı dışardan sipariş veriyoruz ki onlar kazansın, biz kazanmayalım, bu 100 milyon dolar ile bitmeyecek, daha nice 100 milyon dolarlarımız aşı için dışarıya gidecek.
Bizler aşı yapamayacak kadar aciz, bilgisiz, tembel bir millet miyiz? Yoksa hala kuklalar ile mi yönetiliyoruz? Vatanını, milletini, insanları seven her bürokrat ve yönetici yerli aşıyı kanını son damlasına kadar destekler. Dışarıdan aşı getirmek yerine yerli üretim için elinden gelen her şeyi yapar, gerekirse aşı çalışmalarını yapan bilim adamları ile sabahlara kadar beraber çalışır. Onlara her konuda destek olur. İdeal olan bu ama gerçekte ne var onu hepimiz biliyoruz.
Yerli aşı geliştirilir ve ülke içinde yapılıp yurtdışına ihracatı yapılırsa kazanan Türk Milleti olacaktır. Ama aşı sadece ithal edilecekse o zaman kazanan aradaki komisyoncular olacaktır.
Eğer aradaki üç beş kuruşluk komisyon için yerli aşı desteklenmiyorsa o zaman sadece 80 milyonluk Türk Milletinin değil, 1.6 milyarlık Müslüman halkının değil, dünyadaki tüm mazlumların hakkını yiyorsunuz, haberiniz olsun. Dünyadaki tüm mazlumlar bizim aşı üretmemizi bekliyorlar. Yoksa kimse bu mazlumlara hiçbir şekilde aşı vermeyecek.
Aşı günümüzde S400 füzelerinden bile daha önemli hale geldi. Artık savaşlar konvansiyonel silahlar ile yapılmıyor, biyolojik silahlar savaşlarda kullanılmaya başladı. Bu nedenle ülkemizi biyolojik saldırıdan S400’ler koruyamaz ama bir ileri teknoloji yüksek kapasiteli aşı üretim tesisi koruyabilir.
Hatta insanın aklına acaba korona virüs III. Dünya savaşını başlatan silah olmasın diye gelmiyor da değil.
Sağlıcakla kalın...
Bu makale 3.7.2021 16:48:37 tarihinde eklenmiş ve toplam
kere okunmuştur.
2025© Bu sitenin tüm hakları saklıdır.