Yaşadığımız sürece baktığımızda aslında herkes sağlık çalışanlarının ne denli öz verili ve ne denli cansiperane çalıştıklarını bir fiil gözlemledi. Hatta kimleri tarafından farklı amaç ve gayeler ile olsa dahi sağlık çalışanları kahraman ilan edildi.
Ne yalan söyleyeyim yıllar sonra gurumuzun okşandığını hissettik. Şahsen mesleğe başladığım ilk yıllar aklıma geldi. İnsanların verilen hizmet sonrası teşekkür edişlerinden duyduğum mutluluğu hatırladım.
Peki ne değişti de bu gün eskisi kadar mutlu olamıyoruz.
Birincisi biz değiştik. Değişmek zorunda kaldık. Deplasmanda gibiyiz ve savunmaya dayalı oynuyoruz. Nedenlerden bir tanesi herkesçe malum: “Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası”.
Bu düzenlemedeki ismin yanlış olduğunu savunanlardanım. Bu tür bir isim ile biz aslında yaptığımız işin bir kötü uygulama olduğunu baştan kabul etmiş oluyoruz. Şimdi birilerinin ne var ki bunda dediğini duyar gibiyim. Ben kendime sürekli soruyorum. Lütfen sizde sorun. Başka herhangi bir meslek grubunda bu tür bir kabulleniş ya da zorunluluk var mıdır? Örneğin “Hukuki Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” ya da “İdari” ya da “siyasi” ya da “eğitim” vs istediğiniz kadar örneklemi uzatın.
Bu işin ikinci aşaması; herkesin hoyratça kullanmaya devam ettiği şikâyet etme hakkı. İnsanların şikâyet etme hakları her daim vardır ve olmalıdır. Ancak yapılan şikâyetin asılsız olması hatta iftira niteliğinde dahi olsa herhangi bir yaptırımın olmaması kabul edilebilir değil. Aslında bir karşılığı var ancak bu hakkı kullanan bir kamusal yaklaşımı ben daha görmedim.
Tüm bunlara bir de açılan davaları dâhil ettiğinizde ortaya arenanın ortasında bekleyen bir sağlık çalışanı görüntüsü ortaya çıkıyor. Açılan davalardaki miktarları düşündüğünüzde “benim etim ne budum ne” sorusu ile karşı karşıya kalıyoruz. Tüm meslek hayatınız boyunca biriktirdiğiniz malınız ve mülkünüz bir davayı karşılamaya yetmeyebilir.
Şimdi hali hazırda uygun ortamın oluşması için bekleyen sağlık hukukçularını da gözünüzün önüne getirin. Tablo tamam.
Şimdi başa dönelim ve soralım.
Sağlık hizmet sunumunda tıbbi yaklaşımlar mı yoksa hukuksal mesuliyetler mi önce gelir?
Bir sonraki yazımızda ne değişti sorusundan devam edelim.
Sağlıcakla kalın.
Bu makale 14.9.2024 09:55:06 tarihinde eklenmiş ve toplam
kere okunmuştur.
2024© Bu sitenin tüm hakları saklıdır.