Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik taslağı resmi olarak paylaşılmamış olmasına rağmen taslak metin hakkında çeşitli STK lar görüşlerini paylaşmışlardır. İstişare kültürünün kaybolmaması adına hazırlanan metinlerin ilgili paydaşlar ile paylaşılarak ortak aklın ön plana çıkarılması önemlidir. Aile Hekimliği Uygulamasının statik yapıdan çıkarılıp dinamik hale kavuşturulması ve üst basamaklar ile entegre bir şekilde çalışması planlanması verimliliği artıracaktır. Bu minvalde Ödeme Sözleşme Yönetmeliği ile Uygulama Yönetmeliği birlikte hazırlanmalıdır. Ancak öncelikli olarak sevk zincirine kademeli olarak yumuşak bir geçiş düşünülmelidir. Sevk zincirinin ikincil öğrenime katkı sunacağı unutulmamalıdır.  Bu düşünceler ile mevcut taslak hakkındaki görüşlerimiz;

Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmelik Taslağı gelecek vizyonu çizmekten çok mevcut uygulamanın rehabilitasyonu şeklinde düşünülmüş olması içeriğinden anlaşılmaktadır. Taslağın olumlu yönleri olmasına rağmen çalışanların hak kaybına neden olacak taraflarının da bulunması en çok eleştirilen tarafını oluşturmaktadır. Bunların başında ise hekim başına kayıtlı nüfusun birim başına 3500 kişiye çekilmesi olumlu iken, ödeme kısmında kayıtlı nüfusun son altı ayda aile hekimine uğramaması durumunun ödeme katsayısının % 50 oranında düşürülmesidir. Aile hekimine altı ayda bir müracaatın hiçbir bilimsel dayanağı bulunmamaktadır. Bununla birlikte 5 maddede teşvik uygulaması işlevselliğe katkı sunacak iken teşvik maddelerinin içeriğinde aile hekimlerimizi zor duruma düşürecek durumlar mevcuttur. Özellikle hasta memnuniyet oranının teşvik olarak verilmesi, hasta-hekim ilişkisine darbe vuracak ve bu durum aile hekimlerimiz üzerinde gereksiz bir stres oluşturacaktır. Bunun yerine aylık belirli bir sayıdaki kişiye sağlık okuryazarlığı eğitiminin verilmesi düşünülebilir. Bu ve buna benzer birçok maddenin üzerinde konuşulabilir. Ancak bu yönetmelik taslağı hazırlanır iken sahanın ve paydaşların görüşlerinin alınması yönetmeliğin uygulanabilirliğini artıracaktır. Sayın Bakanımızın gelir gelmez verdiği demeçlerdeki “birinci basamağın öncelikleneceği ve koruyucu hekimliğin ön plana çıkarılması gerektiği” aile hekimlerimizde ve aile sağlığı çalışanlarında motivasyon kaynağı olmuştur. Aile hekimliğine verilecek desteğin hastane yükünü azaltacağını en iyi sağlık kamu yönetimi bilmektedir. Bugüne kadar arka planda bırakılmış olan aile hekimliğinin hak ettiği yere gelmesi için aile hekimlerimizin ve aile sağlığı çalışanlarının motivasyonlarını artırıcı uygulamalara ihtiyaç vardır.