Depresyon, sürekli bir üzüntü hissi ve genel olarak ilgi kaybı olarak tanımlanan bir duygudurum bozukluğudur.  Bu bozuklukların, boşluk hissi, tahriş gibi yaygın belirtilerin yanı sıra kişinin işlevsellik yeteneğini büyük ölçüde etkileyebilecek bazı somatik ve bilişsel değişikliklerle birlikte, hastalar üzerinde büyük etkileri olabilir.  

Toplumsal Damgalanma Korkusu

Depresyonlu bireylerin neredeyse %60'ı yanlış algılar nedeniyle tıbbi yardıma başvurmuyor. Bunun arkasında yatan sebep, pek çok kişinin, sosyal olarak kabul edilebilir olmadığını ve hem kişisel hem de mesleki yaşamları üzerinde etkileri olabileceğini düşündükleri, zihinsel sağlık sorunlarına sahip olmakla ilişkili bir damgalanma yaşamasıdır.

Ek olarak, çoğu antidepresanın depresyona yardımcı olduğu konusunda iyi kanıtlar gösterilmiş olsa da, bunlara verilen bireysel tepkiler farklılık gösterebilir ve bu, görünüşte normal bir hayat yaşamak isteyen bir kişi için zorlayıcı olabilir.

Depresyon kriterleri

DSM-5'te depresyon tanısı kriterlerini oluşturan dokuz semptom listelenmiştir. Dokuz semptom şunları içerir: (i) uyku bozukluğu, (ii) ilgi veya zevkte azalma, (iii) suçluluk duygusu veya değersizlik düşüncesi, (iv) enerji değişiklikleri veya yorgunluk, (v) konsantrasyon veya dikkat bozukluğu, (vi) iştah veya kiloda değişiklikler, (vii) psikomotor bozukluk, (viii) intihar düşünceleri, (ix) depresif ruh hali.

Bir kişiye depresyon tanısı konulabilmesi için bu semptomlardan beşini deneyimlemesi gerekir; bu semptomlardan biri düşük depresif ruh hali veya ilgi veya zevk kaybı yaşamayı içerir.

Geriatrik psikiyatrik bozukluk

Geçtiğimiz birkaç on yılda yaşlanan nüfusun artmasıyla birlikte, toplam geriatrik nüfus da artmış ve bu da yüksek miktarda geriatrik psikiyatrik sorunlara yol açmıştır. Depresyon en sık görülen geriatrik psikiyatrik bozukluklardan biridir ve yaşlı popülasyonda sakatlık ve ölüm açısından önemli bir risk faktörüdür.

Bununla birlikte, bu popülasyonun yaşadığı yaygın bir zihinsel sağlık durumu olmasına rağmen, vakaların %50'sinde genellikle teşhis konulamaz. Dünya Sağlık Örgütü, küresel ölçekte yaşlı yetişkinlerin karşılaştığı depresyon bozukluklarının %10-20 arasında olduğunu tahmin etmektedir.

Tedaviye dirençli depresyon

Tedaviye dirençli depresyon veya dirençli depresyon, hastanın en az iki antidepresan ilacı denedikten sonra düzelmemesi durumunda ortaya çıkar; antidepresanlar, etkisiz olduğunun belirlenmesinden önce en az altı hafta boyunca reçete edilir.

Depresyonlu nüfusun üçte birinin tedaviye dirençli depresyon yaşadığı tahmin edilmektedir ve bazı belirtiler arasında şunlar yer almaktadır: antidepresanlarla tam olarak iyileşememe; semptomlar hızla geri dönmeden önce bozuklukta kısa süreli iyileşmeler; alışılmadık derecede erken uyanma (sabah erken uyanma) ve tekrar uykuya dönememe gibi uyku bozuklukları; iştahtaki değişiklikler; intihar düşünceleri.

Majör depresif ataklar için manyetik nöbet tedavisi

Manyetik nöbet terapisi (MNT), majör depresif atak geçiren kişiler için bir seçenek olabilir; bu tedavi seçeneğinin, olumsuz nörobilişsel etkiler olmaksızın elektrokonvülsif terapi (EKT) kadar etkili olduğu bulunmuştur.

Bu araştırma amaçlı antidepresan tedavisi, depresyon semptomlarını hafifletecek kimyasal değişiklikleri tetiklemek için kafa derisine tutulan ve beyinde lokalize bir bölgede hafif nöbetlere neden olan manyetik bir bobinden oluşur.

Nöbete neden olan iki tedavi seçeneği arasındaki farkı karşılaştıran 2023 tarihli bir randomize klinik araştırma çalışmasında, hastaların %60,4'ü depresyon semptomlarında anlamlı azalma gösterdi ve %43,4'ü depresyonda iyileşme sağladı. 

Çözüm

Depresyon bozuklukları birçok farklı insan türünü etkilemektedir; zihinsel sağlık sorunlarının yanı sıra depresyonun yetişkinlerde ve özellikle yaşlı nüfusta artması beklenmektedir.

Birçok kişi bu bozuklukla günlük olarak mücadele ederken, çoğunluk zihinsel sağlık bozuklukları ve depresyonla ilişkili damgalanma korkusu nedeniyle yardım aramıyor. Bununla birlikte, pek çok kişinin depresyonu perinatal ve doğum sonrası depresyon ve hatta mevsimsel duygusal bozukluklar da dahil olmak üzere farklı şekillerde deneyimlemesi nedeniyle, bu durum sosyal olarak daha kabul edilebilir hale gelebiliyor. Bu durumları dışlamak için bir uzmana görülmekte yarar olacaktır.

Depresyon veya depresif belirtileri olanların tedavi dışında deneyebilecekleri diğer şeyler şunlardır: yürüyüş yapmak gibi günde en az 30 dakika fiziksel aktivite; düzenli yatma ve uyanma saatlerinin sürdürülmesi; düzenli ve sağlıklı yemekler yemek; büyük görevleri daha küçük, daha yapılabilir görevlere bölmek; bağlantıyı artırmak için güvendiğiniz kişilerle konuşmak; alkol, nikotin ve uyuşturucudan kaçınmak.